Meryemlik’in tarihi Azize Thekla’nın buraya gelişi ile başlamaktadır. İsa Peygamber’in havarilerinden St. Paul’ün vaazlarından etkilenen 17 yaşındaki Thekla kendini Hıristiyanlık dinine adamıştır. St. Paul’ün bu değerli öğrencisi Konya ve Yalvaç’ta Hıristiyanlığı yaymak için propaganda yaparken paganların baskılarına maruz kalıp, öldürüleceğini öğrenince kaçıp Seleucia’ya gelir ve sonradan kiliseye çevrilen bir mağarada saklanır. Sığındığı mağaradan yöredeki insanlara çok tanrılı dine karşı Hıristiyanlık inancını yayarken, mucizeler yaratarak hastaları da iyileştirir. Yine öldürüleceği bir sırada bu mağarada kaybolduğuna inanılır.
Aya Thekla’nın içinde yaşadığı mağara onun kayboluşundan sonra Hıristiyanlarca kutsal sayılmış, bu din İS 312 yılında serbest bırakılıncaya kadar gizli bir ibadet yeri olarak kullanılmıştır. Mağara daha sonra IV. yüzyılda kiliseye dönüştürülmüştür. Hıristiyanlığın resmen kabulünden sonraki dönemlerde birçok yapı ile bezenen Meryemlik’te, Mağara Kilisesi’nden başka bugün sadece apsisinin bir bölümü ayakta kalan Azize Thekla Kilisesi, İmparator Zenon tarafından Aya Thekla’ya itafen yaptırılan kilise ile kuzey kilise, hamam, birçok sarnıç, mezarlıklar ve şehir suru kalıntıları günümüze kadar gelmiştir.
İnanç turizmi açısından çok zengin olan Mersin’in Silifke ilçesinde bulunan Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, Silifke’nin merkezine yalnızca 4 km uzaklıkta. Meryemlik diye de adlandırılan bu ören yeri Hıristiyanlığın en eski ve en önemli merkezlerinden biri. Milyonlarca hıristiyanın ziyaret ettiği bu hac noktasında hıristiyanlığın ilk ve tek kadın şehidi olarak bilinen Aya Tekla’nın (Azize Thekla) saklandığı ve daha sonra kiliseye çevrilen mağara bulunuyor.
İsa Peygamber’in havarilerinden St. Paul’ün (Aziz Pavlus) vaazlarından etkilenen 17 yaşındaki Tekla kendini Hristiyanlık dinine adar. Aziz Pavlos inancını yaymak için Isparta’ nın ilçesi olan Yalvaç’a doğru yola çıktığında Aya Tekla’ya da Silifke ve yöresini Hıristiyanlaştırması görevini verir. Bu yüzden de Aya Tekla Silifke’ye gelerek bugün Meryemlik denilen yerdeki mağara kilisede yaşamaya başlar.
Önce halk tarafından benimsenmez fakat çeşitli ilaçlar yaparak Silifkelilere şifa vermeye çalışır ve başarılı olur. Günden güne kazandığı güçten ve çekinen ve korkan Silifke’nin ileri gelenleri ile doktorlar Aya Tekla’yı öldürtmeye karar verirler.
Aya Tekla’nın üzerine dört beş tane serseri gönderirler. Fakat serseriler mağaraya girdiklerinde bir anda gözden kaybolur ve bir daha da gören olmaz.
Rivayete göre Aya Tekla’nın bulunduğu mağaradan Silifke Kalesi’ne çıkan gizli bir yol bir tünel vardır ve Aya Tekla burdan kaçıp gizlenerek kurtulmuş. Aya Tekla’dan sonra gizlendiği mağara yöredeki gizli Hristiyanların kilisesi olmuş daha sonra Roma İmparatorluğu Hristiyanlığı kabul edince de mağara üstüne büyük bir kilise inşa edilmiş.
Bugün halen Aya Tekla mağara kilisesi dünyanın ilk kiliselerinden biri. Hıristiyanlığın resmen kabülünden sonra başka yapılar de eklenen Meryemlik’te Aya Tekla’ya ithaf edilen Kuzey Kilisesi, Hamam, Sarnıç ve Mezarlık kalıntıları da bulunuyor.
Tek tanrılı inancı yaymaya kendini adayan ve insanlara yardım eli uzatarak şifa veren Aya Tekla her yıl Katolik Kilisesi tarafından 23 eylül, Ortodoks Kilisesi tarafından ise 24 eylül günlerinde anılıyor.